Ailesi
![](http://www.izafet.com/images/imported/2006/04/325.jpg)
![](http://www.izafet.com/images/imported/2006/04/326.jpg)
Selanik Yunanlıların eline düştükten sonra kızı Bayan Makbule (Ata'dan) ile İstanbul'a gelen Zübeyde Hanım millî mücadele sırasında binbir merak ve heyecan, ancak büyük kıvanç duyguları içinde İstanbul'da kalmış ve Ankara'ya gitmiştir. Kalbinden hasta bulunduğu için Ankara'da kalması uygun görülmemiş ve zaferden sonra İzmir'e gönderilmiştir. Orada 1923 yılında vefat etmiştir.
![](http://www.izafet.com/images/imported/2006/04/327.jpg)
1876 da Sırbistan'la savaş başladıktan sonra Selanik'te gönüllülerden bir "Asakiri Milliye" taburu kurulmuş ve Ali Efendi orada mülâzımı evvel (Üsteğmen) olmuştur.
II. Abdülhamid'in vehmi üzerine bu ve buna benzer birlikler dağıtıldıktan az sonra Ali Efendi'nin evkaftan çekilip rüsumat memuru olduğu anlaşılıyor. Daha sonra özel hayata atılıp kereste tüccarlığı yapmıştır.
![](http://www.izafet.com/images/imported/2006/04/16.gif)
XIX. uncu yüzyılda hele taşralarda kayıtlar pek eksik olduğundan onun doğum günü bilinmemektedir. O, Rumi 1286 yılında doğmuş olarak kayıtlı olduğuna göre 1880 veya 1881 de doğmuş demektir. Adı Mustafa idi.
19 Mayıs 1932 de Bay Reşit Saffet Atabinen'in kendisine "Doğum gününüzü kutlarım" yollu bir telgraf çekmesi, Atatürk'ün hoşuna gitmişti. Bundan az sonra Temmuz 1932 de Türk Tarih Kurumu'nun ilk kongresi sırasında Aydın Halkevi'nin tarih, dil, edebiyat komitesinin bir "Gazi Günü" kabul etmek istediğini söyleyip ona doğum gününü soran öğretmene Atatürk: "Bana onu sormayınız, ben doğduğum günü bilmiyorum" der ve "Gazi Günü" olarak da : "Samsun'a çıktığım günü" yapınız sözünü eklemiştir.