Hoşgeldiniz...

Tarih Pusulası

Forum

=> Daha kayıt olmadın mı?

Forum - Aşka Cesaret Gerek

Burdasın:
Forum => Şiirler => Aşka Cesaret Gerek

<-Geri

 1 

Devam->


Hürrem_SuLTaN
(şimdiye kadar 26 posta)
12.09.2011 00:13 (UTC)[alıntı yap]





Rüzgarlı bir sonbahar sabahıydı. Gözlerini aralar aralamaz saatine baktı. “ Tamam şimdi geçer “dedi. Alelacele yataktan kalkıp terliklerini ayağına geçirdi. Yanlışlıkla ayağını yatağın kenarına vurdu. Çok acımıştı ama aldırmadı. Pencerenin kenarında beklemeye başladı. Bir yandan ayağını ovuşturuyor, bir yandan karşı apartmanın kapısını izliyordu. Beklediği an geldi. Kapı açıldı, içeriden dalgalı karamel rengi saçlarını savura savura komşu kızı çıktı. Kalbi o kadar hızlı atıyordu ki, bir an öleceğini zannetti. Ayağının acısı geçmişti bir anda, hatta tüm acıları dindi. Bu kısa anın hiç bitmemesini istedi. Kız apartmanın önünde onu okuluna götürecek olan servisi beklemeye başladı. Ne kadarda güzeldi. Çok masum görünüyordu. Perdenin arkasındaki heyecanlı ve aşk dolu kalp, sevdiceğini izliyordu. Kendi kendine söylendi. “Ne kadar korkağım. Hiçbir zaman cesaret edemeyeceğim, hiçbir zaman ona onu ne kadar sevdiğimi söyleyemeyeceğim.” Çok seviyordu genç adam. Onu ilk gördüğü andan beri deli gibi seviyordu. 6 yıldır her fırsatta onu görmek için elinden geleni yapıyordu. Ama bu utangaçlığı yok mu? Başına belaydı. Karar verdi. “Bu gün ne olursa olsun söyleyeceğim.” Sırf onu görebilmek için onun gittiği dershaneye yazılmıştı. Kız servise binip uzaklaşırken kalbide o güzeller güzeliyle beraber uzaklaşmıştı sanki. Dershanede onunla konuşmaya karar verdi. En güzel kıyafetlerini giydi. Saçlarını her zamankinden farklı taradı. Aslında böyle çok komik görünüyordu. Kendisine yakıştıramadı. Doğal olmaya karar verdi. Evden çıkıp dershaneye ulaştığında kulaklarında bir uğuldama vardı. Fazla heyecanlanmıştı. Korkuyordu. Reddedilmek onun için ölümden bile kötü olurdu. Vaz mı geçseydi? “Hayır” dedi. “Ne olursa olsun söyleyeceğim” Gözleriyle aramaya başladı. İşte oradaki masada ders notlarına bakıyordu. İçinden bin bir dualar okuyarak yanına doğru yürüdü. Masaya oturmak için izin istedi. Kız gülümsedi. Fakat genç delikanlı fenalaştı, masaya oturamadan yere yığıldı. Birden etraf kalabalıklaştı. Genç kız ağlamaya başladı. “Ne olur kalk , beni duyuyor musun ?” diyebildi. Delikanlı gözlerini araladı ve SENİ SEVİYORUM dedi. Kız yine gülümsedi. Delikanlıya sarıldı ve “Hiçbir zaman söyleyemeyeceksin sandım.” Dedi. Delikanlı için zaman sanki o an durmuştu. Bir ses işitti. “Murat hadi kalk, okula geç kalıyorsun!”
Gözlerini araladı. “Of rüyaymış” dedi. Saatine baktı. Az sonra sevdiceği geçecekti. “Neden olmasın?” dedi. Neden rüyam gerçek olmasın? Mutluydu. Karar vermişti. Bu rüya onun için bir işaretti. Bu gün sevdiğini söyleyecekti.
Aşka cesaret gerekti.


M. Aslan

Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 73
Bütün postalar: 158
Bütün kullanıcılar: 21
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley

Ana Menü

Osmanlı


ATATÜRK


  • Sanat & Kültür


  • Padişahlarımız


    Saraylar


  • Osmanlı Bilginleri


  • Tarih


  • Ordu-yu Hümayun


  • Denizcilik


  • Önemli Olaylar


  • Antlaşmalar


  • Çeşme Başı

  • Biz Kimiz? Amacımız Ne?

    15 yaşındaki bir kızın hazırladığı ,amacı tarihi öğretmek ve sevdirmek olan bir internet sitesiyiz.. Sosyal ağlardan bizi takip edebilirsiniz.

    Valid XHTML 1.0 Transitional Valid CSS!